Bayburt’ta Sobacılık Yapan Kardeşlerin Dede Mesleği Sürüyor

Bayburt’ta yaşayan Hüseyin ve Harun Demir kardeşler, dede mesleği sobacılığı ailenin dördüncü kuşak temsilcileri olarak sürdürüyor.

Dede ve babalarından öğrendikleri meslekte kendilerini geliştiren kardeşler, 21 Şubat Sanayi Sitesi’ndeki atölyelerinde semaver ve mangal da üretiyor.

Sobaları kendi markalarıyla satışa sunan kardeşler, soba borusu, soba aksesuarları imalatı, kuzine ve odun sobası montajı, tamiri, bakımı gibi işleri de yapıyor. Demir kardeşler, ürünlerini sipariş üzerine kargoyla farklı kentlere gönderiyor.

“Teknoloji ilerledi, yapımı daha kolay”

Ata mesleğinin dördüncü kuşak temsilcisi 40 yaşındaki Hüseyin Demir, AA muhabirine, çocuk yaşlarda dedesi ve babasıyla çalışarak mesleği öğrendiğini söyledi.

Kendilerini sürekli yenilediklerini ve gelişen teknolojiye ayak uydurmaya çalıştıklarını belirten Demir, “Sobayı eskiden babalarımız puntayla (işlenecek parçayı tutmaya yarayan taşlanmış çelikten düzenek), dedelerimiz el perçinleriyle yapardı. Şu an teknoloji ilerledi, yapımı daha kolay. CNC, lazer makineleri çıktı.” dedi.

Demir, son yıllarda yoğun talep olduğu için pelet sobaya ağırlık verdiklerine işaret ederek, “İnsanlar evlerinde görsel olarak ateşi, sobayı istiyorlar. Çok fazla talep var. Sobanın her türlüsüne talep var ama genellikle yüzde 60 civarında pelet soba ilgi görüyor. Türkiye genelinde birçok ile soba gönderiyoruz. Genellikle internet, sosyal medya üzerinden siparişler veriliyor.” diye konuştu.

Gurbetçilerin de kendilerinden soba aldığını anlatan Demir, sobaları tasarımından üretimine kadar kendilerinin yaptığını, günde modeline göre ortalama 5 soba imal edebildiklerini aktardı.

“Bütün ürünlerimizi beraber imal ediyoruz”

32 yaşındaki Harun Demir de çocukluğunun sanayide ağabeyiyle geçtiğini ifade ederek, ata mesleğini yaşatmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.

Ağabeyiyle omuz omuza çalıştıklarını belirten Demir, “Bütün ürünlerimizi beraber imal ediyoruz. Kaynak kısmını o yaparken arka haznesini ben yapıyorum. O ayaklarını yaparken katlamalarını, küllüğü gibi diğer parçaları ben yapıyorum. Çizimleri abim yapıyor, her türlü birbirimize yardımcı oluyoruz ve ortaya güzel ürünler çıkarmaya çalıyoruz.” dedi.

Harun Demir, işini severek yaptığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“İşimizi sevmesek yenilikler olmaz. Sürekli eskiden gelen şeyleri tekrar etmiş oluruz. Bazen çok yoğun olduğumuz zamanlar oluyor. Hanımlarımız geliyor, onlar da yardım ediyor. Emek olmadan ekmek olmaz. Biz emeğimizi veriyoruz, ekmeğimizi kazanıyoruz. Yeni nesle de babalarından, dedelerinden gördükleri bir meslek varsa bunu üzerine katarak devam ettirmelerini tavsiye ediyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir